Ya da kullanmaktan kaçınılması (veya dikkatli kullanılması) gereken kafa karıştıran kelimeler ve ifadeler.. Tamamen veya belirli kapsamlarda ve durumlarda kullanmamanızı önerdiğimiz birtakım sözcükler ve ifadeler vardır. Bazıları muğlak, bazıları ise yanlış yönlendiricidir; diğerleri tamamen fikir birliğinde olmayacağınızı zannettiğimiz bir fikri vurgularlar. “BSD-stili”. “BSD stili lisansı” ifadesi kafa karışıklığına neden olmaktadır çünkü önemli farkları olan lisansları bir araya toplamaktadır. Örneğin, reklamsal ifadeye sahip orijinal BSD lisansı GPL ile uyumsuzdur ancak gözden geçirilmiş BSD lisansı GPL ile uyumludur. Kafa karışıklığını önlemek için, söz konusu lisansın belirtilmesi ve “BSD stili” ifadesinin kullanımının önlenmesi en iyisidir.
“Kapalı”
Özgür olmayan yazılımı “kapalı” olarak tanımlamak, açıkça “açık kaynak” terimine işaret eder. Özgür Yazılım hareketinde açık kaynak kampıyla karıştırılmak istemeyiz, bu yüzden insanların bizi onlarla karıştıracağı şeyleri söylemekten kaçınırız. Örneğin özgür olmayan yazılımı “kapalı” olarak tanımlamaktan kaçarız. Bu tür yazılımı “özgür olmayan” veya “özel mülk” olarak adlandırırız.
“Bulut Hesaplama”
“Bulut hesaplama” açık bir anlamı olmayan bir pazarlama tekniği kelimesidir. Ortak özellikleri dosya iletiminin ötesinde bir amaçla İnternet’i kullanan geniş yelpazede farklı etkinlikler için kullanılmaktadır. Böylece, bu terim karmaşanın bağlantı noktasıdır. Eğer düşünmenizi kelime üzerine kurarsanız, düşünmeniz belirsizleşir.
Bu terimi kullanan başka birinin yaptığı söyleme yanıt verme veya düşünmeden önce, öncelikle konuyu açıklığa kavuşturun. İfade gerçekte hangi tür etkinlik için, ve bu etkinlik için açıklayıcı, iyi ifade terim nedir? Konu açıklığa kavuştuktan sonra, tartışma yararlı bir sonuca yönelecektir.
İlginç biçimde, Larry Ellison, özel mülk yazılım geliştirici, keza “bulut hesaplama” teriminin anlamsızlığını belirtiyor. Yine de terimi kullanmaya devam etmeye karar verdi, çünkü özel mülk yazılım geliştiricisi olarak bizim ideallerimizle aynı ideallerle güdülenmiyor.
“Ticari“
Lütfen “ticari” ifadesini “özgür olmayan” anlamında kullanmayın. Bu, çok farklı iki konunun karışmasına neden olmaktadır.
Bir program, bir iktisadi eylem olarak geliştirilmişse ticaridir. Ticari bir program, lisansına bağlı olarak özgür ya da özgür olmayan biçimde olabilir. Benzer şekilde, bir okul ya da bir birey tarafından geliştirilen bir program, lisansına bağlı olarak özgür ya da özgür olmayan biçimde olabilir. Programı nasıl bir birimin geliştirdiği ve kullanıcılarının ne gibi özgürlüklere sahip olduğu tamamen bağımsız iki sorudur.
Özgür Yazılım hareketinin ilk on yılında, özgür yazılım paketleri hemen hemen her zaman ticari olmayan paketlerdi; GNU/Linux işletim sisteminin bileşenleri, Özgür Yazılım Vakfı ve üniversiteler gibi kâr amaçlı olmayan organizasyonlar ya da bireyler tarafından geliştirilmişti. Ancak 1990’larda, özgür ticari yazılım ortaya çıkmaya başladı.
Özgür ticari yazılım topluluğumuz için bir katkıdır, bu nedenle özgür ticari yazılımı desteklemeliyiz. Ancak “ticari” ifadesinin “özgür olmayan” anlamına geldiğini düşünen insanlar, söz konusu birleşimin kendi kendiyle çatışan bir birleşim olduğunu düşünecekler ve olasılığı ortadan kaldıracaklardır. Lütfen “ticari” ifadesini bu şekilde kullanmamaya özen gösterelim.
“Mükafat“
Telif hakları ile bağlantılı olarak “yazarların mükafatlandırılması”nı konuşmak şu varsayımları taşır (1) telif hakları yazarlar için vardır ve (2) bir şey okuduğumuzda yazara ödememiz gereken bir borca gireriz. İlk varsayım basitçe yanlıştır, ikinci varsayım ise çirkindir.
“Tüketici“
“Tüketici” terimi bilgisayar kullanıcılarını tarif etmek için kullanıldığında, redetmemiz gereken varsayımlarla yüklüdür. Bir sayısal kaydı oynatmak, veya bir programı çalıştırmak onu tüketmek değildir.
“Üreticiler” ve “tüketiciler” terimleri ekonomi teorisinde gelirler, ve dar bakış açısıyla, yanlış yönlendirilmiş varsayımlarla birlikte gelirler. Düşünmenizi çarpıtmaya hizmet ederler.
Ek olarak, yazılım kullanıcılarını “tüketici” olarak tanımlamak kullanıcılar için dar bir rolü kabul eder: başkalarının sağladığı otlakta edilgen bir şekilde otlayan sığırlar kadar itibar verir.
Bu tür bir düşünme CBDTPA (“Tüketici Genişağ ve Sayısal Televizyon Tanıtım Eylemi”) gibi yergilere yol açar. CBDTPA her bir sayısal aygıtta kopyalamayı önleyici özelliklerin barındırılmasını gerektirir. Eğer tüm kullanıcıların yaptığı sadece “tüketmek” ise, neden önemsesinler?
Kullanıcıların “tüketiciler” olarak dar ekonomik kavramsallaştırılması, yayınlanan çalışmaların sadece “içerik” olması fikriyle el ele sürdürülen bir eğilimdir.
Çalışmaları sadece edilgen bir şekilde kullanmakla sınırlı olmayan insanları tanımlamak için “birey” ve “yurttaş” gibi terimleri öneriyoruz.
“İçerik“
Bir rahatlık ve memnuniyet duygusu tanımlamak isterseniz, mutlaka “memnun” [:content] deyin ancak yazarlığın yazılı ya da başka çalışmalarını tanımlamak için kullanmak bu çalışmalara ilişkin belirli bir yaklaşımı ortaya çıkarır: Amacı bir kutuyu doldurmak ve para kazanmak olan birbiriyle değiştirilebilir mallar oldukları yaklaşımını ortaya çıkarır. Aslında, çalışmaları saygısızlıkla değerlendirir.
Bu terimi kullananlar genelde çalışmaların yazarları (“yaratıcıları” derler) adına telif hakkı gücünün artırılmasını isteyen yayıncılardır. “İçerik” terimi, gerçekte ne hissettiklerini ortaya çıkarır. (Courtney Love’ın Steve Case’e açık mektubunu okuyun ve o sayfada “content provider” (“içerik sağlayıcı”)yı aratın. Heyhat, Bayan Love “fikri mülkiyet” (“intellectual property”) teriminin de yanıltıcı ve kafa karıştırıcı olduğunu bilmiyor.)
Diğer insanlar, “içerik sağlayıcısını” kullandıkları sürece, politik muhalifler, kendilerini “huzursuz sağlayıcılar” olarak adlandırır.
“İçerik yönetimi” terimi belirsizliğiyle ödül kazanmalıdır. “İçerik”, “bir tür bilgi” anlamına gelir ve “yönetim” ise bu kapsamda “bu bilgiyle bir şey yapmak” anlamına gelecektir. Böylece “içerik yönetim sistemi”, bir tür bilgiyle birşey yapmak üzere bir sistemdir. Neredeyse tüm programlar bu tanıma uygundur.
Çoğu durumda, bu terim gerçekte web sitesinde sayfaları güncellemek için kullanılan sistemi belirtir. Bu yüzden, “web sitesi sürüm sistemi” (“web site revision system” – WRS) terimini öneriyoruz.
“Yaratıcı“
Yazarlara uygulandığı gibi “yaratıcı” terimi, kapalı bir şekilde onları bir ilahlıkla (“Yaradan”) karşılaştırır. Terim, yayıncılar tarafından yazarların moral kişiliğini sıradan insanlarınkinden daha yüksekte tutmak için, yayıncıların, yazarların adına uygulayabildikleri artmış telif hakkı gücünü haklı göstermek için kullanılır. “Yazar” kullanımını bu terim yerine öneriyoruz. Ancak çoğu durumda, kastettiğiniz “telif hakkına sahip” (“copyright holder”) anlamına gelmektedir.
“Sayısal meta“
“Sayısal meta” terimi yazarlığın çalışmalarının kopyalarına uygulanmaktadır, hatalı bir şekilde fiziksel metalar gibi tanımlamaktadır, ki fiziksel metalar kopyalanamaz ve bu yüzden üretilmeli ve satılmalıdır.
“Sayısal Haklar Yönetimi“
“Sayısal Haklar Yönetimi” terimi, gerçekte bilgisayar kullanıcıları üzerine kısıtlama getirmek için tasarımlanmıştır. Bu terimde “haklar” sözcüğünün kullanılması propagandadır, kısıtlamaların uygulandığı kişilerin bakış açısını ihmal ederken, sizin gibi habersiz insanların, kısıtlamaları getiren azınlığın bakış açısından görmesini sağlamak için tasarımlanmıştır.
İyi alternatifler, “Dijital Kısıtlamaların Yönetilmesi” ve “sayısal kelepçeler” olabilir.
“Ekosistem“
Özgür Yazılım topluluğunu veya herhangi bir insan topluluğunu “ekosistem” olarak tanımlamak bir hatadır, çünkü bu kelime (1) niyet ve (2) etik yokluğunu ima eder. Bir ekosistemde türler uygunluklarına göre evrimleşirler: eğer bir tür zayıfsa nesli tükerni, bu ne doğru ne de yanlıştır, sadece ekolojik bir olaydır. “Ekosistem” terimi üstü kapalı olarak yargısız gözlem davranışını önerir: ne olacağını nasıl olacağını sorma, sadece olanları incele.
Karşıt olarak, çevrelerine karşı etik bir tutum benimseyen ve etik sorumluluğa sahip varlıklar, yokolmaya eğilimli ama önemli olan sivil toplum, demokrasi, insan hakları, barış, kamu sağlığı, temiz hava ve su, tehlike altındaki türler, geleneksel sanatlar… ve bilgisayar kullanıcılarının özgürlüğü gibi şeyleri korumaya kendi kendilerine karar verebilirler.
“Bedava“
Bir programın özgür yazılım olduğunu söylemek istediğinizde, lütfen programın “bedava” edinilebileceğini söylemeyin. Bu terim özel olarak “sıfır fiyat” anlamına gelmektedir. Özgür yazılım bir özgürlük hususudur, para hususu değildir.
Özgür yazılım kopyaları genellikle ücretsiz olarak temin edilebilir – örneğin, FTP aracılığıyla indirilerek. Ancak özgür yazılım kopyaları CD-ROM’lar üzerinde bir fiyat karşılığı da alınabilir; bu arada, özel mülk yazılım kopyaları ara sıra promosyon olarak ücretsiz olarak verilmektedir ve bazı özel mülk paketler, normalde belirli kullanıcılara ücretsiz olarak verilmektedir.
Kafa karışıklığını önlemek için, programın “özgür yazılım olarak” mevcut olduğunu söyleyebilirsiniz.
“Özgürce edinilebilen yazılım“
“Özgürce edinilebilen yazılım” terimini özgür yazılım için bir eşanlamlı olarak kullanmayın. Terimler aynı değildir. Yazılım eğer herhangi bir kimse bir kopyasını kolayca edinebiliyorsa “özgürce edinilebilen yazılım”dır. “Özgür yazılım” ise bir kopyaya sahip kullanıcıların özgürlükleriyle tanımlanmıştır. Bunlar farklı sorulara farklı yanıtlardır.
“Ücretsiz Yazılım [:freeware]“
Lütfen “özgür yazılım” için eş anlamlı kelime olarak “freeware”i kullanmayın. “Freeware” terimi 1980’lerde yalnızca çalıştırılabilir olarak yayınlanan programlar için kullanılmıştı, kaynak kodu mevcut değildi. Günümüzde üzerinde fikir birliğine varılmış bir anlamı yoktur.
Ayrıca, İngilizceden farklı diller kullanırsanız, “özgür yazılım (freesoftware)” ya da “freeware” gibi İngilizce sözcükleri almayın. Dilinizin sağladığı daha az kafa karıştırıcı olan sözcükleri kullanmaya çalışın. Aşağıda “özgür yazılım” terimi için kafa karıştırıcı olmayan önerilen çeşitli dillere çevrilmiş çeviriler mevcuttur.
Kendi dilinizde bir sözcük oluşturarak, gerçekten de özgürlüğe atıf yaptığınızı ve yalnızca birtakım yabancı pazarlama kavramlarını papağan gibi tekrarlamadığınızı gösterirsiniz. Özgürlüğe ilişkin atıf, vatandaşlarınıza ilk başta garip ya da rahatsız edici gelebilir ancak bir kere tam olarak dediği şeyin anlamına geldiğini gördüklerinde, konunun ne olduğunu gerçekten de anlayacaklardır.
“Bağış yazılım“
“Bir programın özgür yazılım olarak dağıtılması” anlamında “bağış” ifadesinin kullanılması yanıltıcıdır. “Ücretsiz”le aynı probleme sahiptir: ücret hususunu vurgulamakta, özgürlük hususunu vurgulamamaktadır. Kafa karışıklığını önlemenin bir yolu “özgür yazılım olarak yayınla” demektir.
Hacker
Hacker oyuncu beceriden hoşlanan kişilerdir, bilgisayarlarla olması şart değildir. Eski 60lar ve 70lerdeki MIT özgür yazılım topluluğundaki programcılar kendilerini hacker olarak tanımlamışlardır. 1980 civarında hacker topluluğunı keşfeden gazeteciler terimi “güvenlik kırıcısı” anlamına gelecek şekilde yanlış bir şekilde aldılar.
Lütfen bu hatayı daha fazla yaymayın. Güvenliği kıran kişiler “cracker”lardır.
“Fikri Mülkiyet“
Yayıncılar ve avukatlar, telif hakkını “fikri mülkiyet” olarak tanımlamaktan hoşlanır, bu terim ayrıca patentlere, markalara ve yasanın diğer belirsiz alanları için de kullanılır. Bu yasalar gerçekte çok az ortak noktaya sahiptir, ve çok farklıdırlar, haklarında genelleştirmeler yapmak sağlıksızdır. “Telif hakkı” hakkında veya “patentler” hakkında veya “markalar” hakkında ayrı ayrı konuşmak en iyisidir.
“Fikri mülkiyet” terimi gizli bir varsayımı içinde taşımaktadır – kopyalama konusunda düşünmenin en doğal yolunun fiziksel nesnelerle benzerlik kurulması ve mülkiyet olarak onlar hakkındaki düşüncelerimizi esas almaktır.
Kopyalamada bu benzerlik, malzeme nesneleri ile bilgi arasındaki temel farkı gözden kaçırmaktadır: bilgi, hemen hemen hiç çaba göstermeksizin kopyalanabilir ve paylaşılabilir ancak malzeme nesneleri için bu durum söz konusu değildir.
Gereksiz yönlendirme ve kafa karışıklığını yaymaktan kaçınmak için en iyisi sıkı bir politika güderek “fikri mülkiyet” terimleriyle konuşmamak ve hatta düşünmemek”tir.
Bu güçlerin “haklar” olarak ifade edilmesi iki yüzlülüğü Dünya “Fikri Mülkiyet” Örgütünü utandırmaya başlamıştır.
“LAMP Sistem“
“LAMP”, Linux, Apache, MySQL ve PHP – web sunucusunda kullanmak üzere kullanılan başlıca programlar – anlamına gelir, sadece “Linux” yanlış kullanılmıştır, burada GNU/Linux kastedilmektedir. Bu yüzden “LAMP” yerine “GLAMP” – “GNU, Linux, Apache, MySql ve PHP” – olmalıdır.
Linux sistem
Linux, Linus Torvalds tarafından 1991’lerde geliştirilmesi başlayan çekirdeğin ismidir. Linux’un kullanıldığı işletim sistemi basitçe GNU’nun Linux eklenerek kullanılmasıdır. Bütün bu sisteme “Linux” demek hem adaletsiz hem de kafa karıştırıcıdır. Lütfen bütün sistemi GNU/Linux olarak telafuz edin, hem GNU Projesine itibarını vermek hem de bütün sistemi çekirdekten ayırdetmek için.
“Pazar“
Özgür yazılım kullanıcıları veya genel olarak yazılım kullanıcılarını “pazar” olarak tanımlamak yanıltıcıdır.
Bu özgür yazılım topluluğunda marketlerin yeri yoktur demek değildir. Eğer bir özgür yazılım destek faaliyetine sahipseniz, o zaman müşterileriniz vardır ve onlarla bir pazarda ticaret yapıyorsunuzdur. Özgürlüklerine saygı duyduğunuz sürece, pazarınızda başarılar dileriz.
Ancak özgür yazılım hareketi sosyal bir harekettir, bir ticari faaliyet değildir, ve başarısı pazar başarısını hedeflememektedir. Kamuya özgürlük sağlayarak hizmet etmeye çalışıyoruz – rakip bir şirketten iş kazanmak üzere rekabet için değil. Bu özgürlük kampanyasını iş faaliyetlerinin sadece başarısı ile eşitlemek, özgürlüğün önemini yadsımak ve özel mülk yazılımı meşrulaştırmak anlamına gelir.
“MP3 Çalar“
1990’ların sonunda, taşınabilir sayısal ses oynatıcılarını yapmak mümkün oldu. Çoğu patentlenmiş MP3’ü desteklemekedir. Bazıları ise patentsiz ses kodlayıcı olan Ogg Vorbis ve FLAC desteklemektedir, ve hatta MP3 ile kodlanmış dosyaları hiç desteklememektedir, özellikle patentlerin kullanımından kaçınmak için. Bu tür oynatıcıları “MP3 Çalar” olarak isimlendirmek, sadece kafa karıştırıcı değil, ayrıca MP3’ü istenmeyen, insanları bu hassas biçimi kullanmaya teşvik eden bir konuma yükseltmektedir. Bunun yerine “sayısal ses oynatıcı” terimini veya eğer kapsam izin veriyorsa basitçe “ses çalar” terimini öneriyoruz.
“Açık“
Lütfen “özgür yazılım” yerine “açık” veya “açık kaynak” terimini kullanmaktan kaçının. Bu terimler farklı değerlere sahip farklı konumları temsil etmektedir. Özgür Yazılım politik bi harekettir; açık kaynak bir geliştirme modelidir. Açık kaynak konumunu tariflerken, ismini kullanmak uygundur, ancak lütfen bizi veya çalışmalarımızı etiketlemek için kullanmayın – insanların aynı bakışlara sahip olduğumuzu düşünmesine neden olmaktadır.
“PC“
Belirli bir bilgisayar donanımını belirtmek için “PC” kısaltmasını kullanmak uygundur, ancak lütfen bilgisayarın Microsoft Windows kullandığı imasıyla kullanmayın. Eğer aynı bilgisayara GNU/Linux kurarsanız da o bilgisayar bir PC’dir.
Windows çalıştıran bilgisayar için “WC” terimi önerilmiştir.
“Photoshop“
Lütfen, herhangi bir resim veya görüntü düzenleme ve değiştirme işi için “photoshop” terimini fiil olarak kullanmayınız. Photoshop sadece, özel mülk olduğu için kaçınılması gereken, bir görüntü düzenleme programının ismidir. Bir çok özgür alternatifi vardır, örneğin GIMP gibi.
“Korsanlık“
Yayıncılar genelde yasaklanmış kopyalamayı “korsanlık” olarak tanımlamaktadır. Bu şekilde, yasadışı kopyalamanın, büyük denizlerde gemilere saldırmak, bu gemilerdeki insanları esir almak ve öldürmekle etik açıdan eş değer olduğunu vurgulamaktadırlar. Bu tarz bir propagandaya dayanarak, dünyanın bir çok yerinde çoğu (veya bazen her) durumda kopyalamayı yasaklayan yasaları sağladılar. (Bu yasaklamaları daha eksiksiz yapmak için hala baskı uyguluyorlar)
Yasadışı kopyalamanın adam kaçırmak ve cinayetle aynı şeyler olmadığına inanıyorsanız, yasadışı kopyalamayı tanımlamak için “korsanlık” sözcüğünü kullanmamayı tercih edebilirsiniz. Bunun yerine, “yasaklanmış kopyalama” ya da “yetkisiz kopyalama” gibi nötr ifadeleri kullanabilirsiniz. Bazılarımız, “bilgiyi komşularınızla paylaşmak” gibi pozitif bir ifade bile kullanabilir.
“PowerPoint“
Lütfen herhangi bir yansı sunumunu tanımlamak için “PowerPoint” terimini kullanmayınız. PowerPoint sunum yapmak üzere kullanılan belirli bir özel mülk yazılımın adıdır, ve bu işe uygun yeterince özgür alternatif vardır, TeX’in beamer sınıfı ve OpenOffice.org’un Impress’i gibi.
“Koruma“
Yayıncıların avukatları, telif hakkını tanımlamak için “koruma” ifadesini kullanmayı sevmektedir. Bu sözcük, hasarın ya da zorda kalmanın önlenmesi anlamını taşımaktadır; bu nedenle, telif hakkı tarafından kısıtlanan kullanıcılardan çok, telif hakkından faydalanan sahip ve yayıncının tanımlanmasını destekler.
“Koruma”nın önlenmesi ve onun yerine nötr ifadelerin kullanılması kolaydır. Örneğin, “Telif hakkı koruması çok zaman alır” yerine “Telif hakkı çok zaman alır” diyebilirsiniz.
Desteklemek yerine telif hakkını eleştirmek isterseniz, “telif hakkı kısıtlamaları” terimini kullanabilirsiniz. Böylece, “telif hakkı kısıtlamaları çok uzun bir süre sürmektedir” diyebilirsiniz.
“Koruma” terimi ayrıca kötü niyetli özellikleri tanımlamak için de kullanılmaktadır. Örneğin, “kopyalama koruma” kopyalamaya müdahele eden bir özelliktir. Kullanıcı bakış açısıyla bu bir engeldir. Bu yüzden “kopyalama koruma”ya kötü niyetli özellik diyebiliriz.
“RAND (makul ve ayrım yapmayan)“
Özgür yazılımı yasaklayan patent sınırlı standartları yürürlüğe koyan standart kurumları, tipik olarak uyumlu bir programın her kopyası için sabit bir ücret talep eden patent lisanslarının edinilmesi politikasını uygulamaktadır. Genellikle bu gibi lisansları “RAND” terimiyle ifade etmektedirler, bu terim, makul ve ayrım yapmayan anlamına gelmektedir.
Söz konusu terim, normalde makul olmayan ya da ayrım yapan patent lisansı sınıfını örtbas etmektedir. Bu lisansların bazı insanlar arasında ayrım yapmadığı doğrudur ancak özgür yazılım topluluğuna karşı ayrım yapmaktadırlar ve bu, onları, mantıksız hale getirmektedir. Bu nedenle, “RAND”ın yarısı aldatıcı ve diğer yarısı ise önyargılıdır.
Standart kurumları bu lisansların ayrım yaptığını fark etmeli ve “makul ve ayrım yapmayan” ifadesinin kullanımını ya da bunları tanımlamak için “RAND” ifadesinin kullanımını sona erdirmelidir. Bunu yapana kadar da, örtbas etmeye katılmak istemeyen diğer yazarlar, bu terimi kullanmayı reddetmelidir. Patent sahibi olan firmalar yaygınlaştırdığı için bu terimi kabul etmek ve kullanmak, bu firmalara zorla istediklerini yapma fırsatı vermektir.
Bunun yerine “yalnızca tek biçimli ücret” ya da kısaca “UFO” teriminin kullanılmasını tavsiye ederim. Bu, doğrudur çünkü bu lisanslardaki tek şart, tek biçimli bir hak sahibine verilen ücrettir.
“Yazılımın satılması“
“Yazılımın satılması” terimi kafa karıştırıcıdır. Kesin konuşursak, özgür bir programın kopyasının bir para karşılığı verilmesi “satmak”tır; ancak insanlar genellikle, “satma” terimini yazılımın sonraki kullanımında özel mülk kısıtlamalar olmasıyla ilişkilendirmektedir. Ne demek istediğinize bağlı olarak “bir ücret karşılığında bir programın kopyalarının dağıtılması” ya da “bir programın kullanılmasına özel mülk kısıtlamaların getirilmesi” gibi daha doğru bir ifade kullanabilir ve kafa karışıklığını önleyebilirsiniz.
Bu husus hakkında daha fazla bilgi için, “Özgür Yazılımın Satılması” bölümüne bakınız.
“Yazılım Endüstrisi“
“Yazılım Endüstrisi” terimi insanların yazılımın bir tür fabrika ile üretildiği ve tüketicilere iletildiği imgesi yaratmalarını cesaretlendirir. Özgür Yazılım Topluluğu durumun böyle olmadığını gösterir. Yazılım ticari faaliyeti vardır, ve değişik faaliyetler özgür ve/veya özgür olmayan yazılımlar geliştirirler, ancak özgür yazılım geliştirenler fabrika gibi çalışmamaktadır.
“Endüstri” kelimesi yazılım patentlerinin savunucuları tarafından propaganda terimi olarak kullanılmaktadır. Yazılım geliştirmeyi “endüstri” olarak tanımlamakta, ve bunun patent tekellerine karşı çıkma anlamına geldiğini söylemektedirler. 2003 yılında yazılım patentlerini rededen Avrupa Parlamentosu, “endüstri”yi “malzeme metalarının otomatik üretimi” olarak tanımlamak üzere oy kullandı.
“Hırsızlık“
Telif hakkını savunanlar, telif hakkının çiğnenmesini tanımlamak için “çalındı” ya da “hırsızlık” gibi sözcükleri kullanmaktadırlar. Aynı zamanda, yasal sistemi, etik üzerinde bir otorite olarak değerlendirmemizi isterler: kopyalama yasaksa, o zaman yanlış olmalıdır.
Bu nedenle, yasal sistemin – en azından ABD.’de – telif hakkının çiğnenmesinin “hırsızlık” olduğu fikrini reddettiği söylenebilir. Telif hakkını savunanlar otoriteye başvurmakta … ve otoritenin söylediğini yanlış ifade etmektedir.
Yasaların genel olarak neyin doğru neyin yanlış olduğuna nasıl karar verdiği yanlış anlaşılmaktadır. Yasalar en iyi anlamda, adaleti sağlamak için bir girişimdir; kanunların adaleti ya da etik davranışları tanımladığını söylemek olayları tersine çevirmektir.
“Güvenli İşletim“
“Güvenli İşletim” bilgisayarların size itaat etmemesi yerine, uygulama geliştiricilere itaat etmesi için tekrar tasarlanmasına yönelik tasarıya destekçilerinin verdiği isimdir. Onların bakış açısından “güvenli”dir, sizin bakış açınızdan “hain”dir.
“Sağlayıcı“
Lütfen “sağlayıcı” terimini yazılım geliştiren veya paketleyen herhangi biri için kullanmayın. Çoğu program kopyaların satılması için geliştirilmektedir, ve geliştiricileri sağlayıcıları olmaktadır; bu bazı özgür yazılım paketlerini de içermektedir. Ancak, bazı programlar kopyalarını satma amacı gütmeyen gönüllüler veya organizasyonlar tarafından geliştirilmektedir. Bu geliştiriciler sağlayıcı değildir. Aynı şekilde, sadece bazı GNU/Linux dağıtımlarının paketleyicileri sağlayıcıdır.