Archive | Aralık, 2014

SQL Veritabanı Motoru SQLite’ın 3.8.7.3 Sürümü Duyuruldu

En yaygın SQL veritabanı motoru olan SQLite, 3.8.7.3 sürümüne güncellendi. Mozilla, Bloomberg, Oracle, Adobe, Symbian gibi SQLite Konsorsiyum üyeleri tarafından kısmen desteklenen SQLite, kaynak kodları halka açık bir yazılım. SQLite, gömülü bir SQL veritabanı motoru. Diğer SQL veritabanlarının aksine, SQLite, ayrı bir sunucu işlemi yapmıyor. SQLite okuyor ve doğrudan sıradan disk dosyalarına yazıyor. SQLite 3.8.7.3 hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için sürüm duyurusunu inceleyebilirsiniz.

Continue Reading →

SQLite 3.8.7.3 edinmek için aşağıdaki linklerden yararlanabilirsiniz.

0

MesaLib’in 10.3.5 Sürümü Çıktı

Etkileşimli 3D grafik render için OpenGL tanımlamalarında bir açık kaynak uygulaması olan Mesa, 10.3.5 sürümüne güncellendi. 10.3.5 sürüm notları henüz yayımlanmadı. Mesa; en seçkin OpenGL birikimi ve 3D bilgisayar grafikleri ve GPGPU, donanım hızlandırmalı 3D render ile ilgili video hızlandırma API’leri gibi çeşitli renderleri uygulayan ve açık kaynak kütüphanelerini içeren özgür bir koleksiyondur. Mesa, freedesktop.org tarafından barındırılmakta ve GNU/Linux, BSD ve diğer işletim sistemlerini kullanmaktadır. Ayrıca API’ler için, çoğu özgür ve açık kaynak kodlu grafik aygıt sürücülerini barındırmaktadır. Mesa, Brian Paul tarafından 1993 yılı Ağustos ayında geliştirilmeye başlandı. Mesa 10 serisi, Intel, AMD/ATI ve Nvidia GPU donanımlar için OpenGL 3.3 uyumludur. Henüz herhangi bir düzeyde tam OpenGL 4 uyumluluğu söz konusu değildir.

Continue Reading →

Mesa 10.3.5 edinmek için aşağıdaki linklerden yararlanabilirsiniz.

0

Mustafa Akgül: "İnternet Demokrasi ve Kalkınma için Yaşamsaldır"

Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Akgül; 19.su yapılan “Türkiye’de İnternet” Konferansıyla ilgili değerlendirmelerini kendi blogunda dile getirdi. Pek çok otorite tarafından “Türkiye’de internetin babası” olarak tanımlanan Akgül; “Biz, İnterneti çok önemsiyoruz. Bu konferansları da genelde interneti, özelde Türkiye internetini tartışacak, toplumun gündemine koyacak, ve ülkemizin gelişmesine katkı verecek bir platform, ortak akıl için bir ortam olarak tutmaya çalısıyoruz, çalışacağız. İnternet konferansını, ülkenin Bilgi Toplumu ve e-devlet çabalarının gözden geçirileceği, geri besleme yapılacağı bir dost ortamı yapmak istiyoruz. Bu hedefe ulaşmada bugüne kadar istediğimiz başarıyı elde edemedik ama bu davet bizim!” sözleriyle bitiriyor. Doç. Dr. Mustafa Akgül’ün yazısının bütünü şu biçimde:

Continue Reading →

Bu yıl 19.sunu yaptığımız “Türkiye’de İnternet” Konferansı fikri Türkiye İnternetinin emekleme günlerinde 1995 baharında yurt dışının 64K, iç hatların 9.6 veya 19.2K olduğu günlerde, daha 2 Mbitlik omurga hayal edilirken, ortaya çıkan çalkantıyı azaltmak, paydaşları bir masa etrafında toplamak, ve ortak akıl oluşturmak amacıyla ortaya atılmıştı. İlk yıllar bürokrasinin merkezi Ankara, ile iş dünyasının merkezi İstanbul arasında gidip geldik, büyük ölçüde tüm paydaşları da buluşturduk.

Türkiye İnterneti çok büyüdü, büyük oyuncuları ve iş dünyasını bu konferansa pek çekemiyoruz. Ama, biz hala, bu konferansın, internetle ilgilenenlerin buluşma noktası, sorunların tartışıldığı bir platform, ortak aklın arandığı bir ortam olmasını arzuluyoruz. Bu konferansın, internet konusunda, topluma entelektüel liderlik etmesi arzumuzdan ve çabamızdan vazgeçmedik. Ana sorunların ülkenin gündemine taşınması, o sorunlar için alternatif çözüm arayışlarına ortam sağlama amacı hala geçerli.

İnterneti Nasıl Algılamalı ?

İnternet hepimiz için yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir; ve yaşamı sürekli olarak hiç beklemediğimiz sekilde değiştirtirebilmektedir. Bu konferansı düzenleyenler olarak, interneti, insanlığın yeni toplum biçimi olduğunu düşündüğümüz, Bilgi Toplumunu oluşturan araç ve kavramların temsilcisi olarak görüyoruz. Sanayi devrimi insanın kol gücünü çokladı, onun etkin kullanımını mümkün kıldı. İnternetin temsil ettiği devrim ise, insanın beyin gücünü çokluyor, onun ürünlerinin paylaşılmasını, yeniden üretilmesini kolaylaştırıyor. İnternet Bilgi Toplumunun taşıyıcısı, ön modeli, katalizörü konumunda. Yaşam gitikçe artan bir şekilde bilgi ve enformasyon üzerine dönüyor. Artı değer yaratmanın ana unsuru, bilgi, ar-ge, inovasyon, yani eğitimli insanların beyinsel ürünleri oluyor. İnternet bireyi özgürleştiriyor, güçlendiriyor. Kitlelere örgütlenme ortamları sunuyor, onları güçlendiriyor. Hiyararşik yapıları kırmaya başlıyor. Nasıl sanayi devrimi sancılı olduysa, Bilgi Toplumuna dönüşüm de uzun ve sancılı olacaktır. İnternet dünya üzerinde 3 milyar insanın katıldığı bir paylaşım, öğrenme, üretim ve eğlence ortamıdır. İnternet, sektörleri yeniden yapılandıran, meslekleri değiştiren, kamu yönetimi, demokrasi, hizmet ve ticareti yeniden tanımlayan devrimsel bir gelişmedir. Birbirlerini hiç görmeyen insanlar, insanlığın ortak mülkiyeti için ürünler geliştirmekte; özgür yazılım, açık erişim, açık ders malzemeleri, açık bilim, açık tıp, açık biyoloji gibi projeleri hayata geçirmektedirler.

Dünya Nerede, Türkiye Nereye Gidiyor ?

Internetin boyutları konusunda bir kaç rakam verirsek: 3 milyara yakın insan internet kullanıcısı. İnternete kayıtlı bilgisayar sayısı 1 milyarı aştı. 950M web var. 140M’sı uluslararası, toplam 276M kadar alan adları var. Blog ve video sayısının yüz milyonlar ölçüsünde olduğunu biliyoruz. Google artık sayfa sayısı vermiyor, ama 2008 de 1 trilyon URL’e ulaştığını açıklamıştı. Facebook milyarı aştı (1.350B), twitter 284-645M , Linkedin 260M, wordpress 75+600 M blog var, vine 40M, instagram 200M, Pinterest 70M. Türkiye’ye gelince 16-74 yaş grubunde kullanım %53, Erkekler %63.5, Kadınlar %44.1, bu orta doğu anadoluda %37.6, % 50.5 % 24.2 düşüyor . Düzenli kullananlar 44.9, 54.3. 35.5. Internete kayıtlı bilgisayar 7.2 milyon rapor edildi. TR altında 357 bin alan adı var. Yurt dışında da 1.3M civarında var . Kabaca değerlendirirsek; dünya ortalamasını yakaladık ama, Avrupa ortalamasını yakalayamadık.

Uluslarası indekslere durum, parçalı bulutlu; coğunlukla bulutlu. ITU indeksilerinde durum: ICT gelişmede 68/166, beceride 48/166 , internet kullanımında 77/166, erişimde 61/166. Fiyat sepetinde ise 67/166. Dünya geniş bant indeksinde 70/173. Dünya ekonomik formu indeksinde uzunca bir dönem geriledik; indeksi değiştirdiler, 70’lerden 52’ye sıçradık, 45 ve bu sene 51/148. Yine Dünya Ekonomik Forununda Rekabet indeksinde bir sıçrama yaparak 59 dan 43’e sıçradık, 44/148. Ama, WIPO ve INSEAD’ın ürettiği Inovasyon indeksinde 54. Birleşmiş Milletlerin e-devlet indeksinde 71/192 ama e-katılımda 111/192 sıradayız. İnsani gelişme, demokrasi, basın ve ifade özgürlüğü, ve toplumsal cinsiyet indekslerinde çok kötüyüz; 69/192, 125/142, 154/179 . WWW vakfının sıralamasında 58/81 durumdayız: bu özgürlük, içerik ve yarar alt indekslerinde de aynı civarda.

Türkiye İnterneti gelişiyor. Mobilde ilginç uygulamalar var, en yeni cihazları alıyoruz. Finans sektörümüz internet işinde oldukça başarılı. Kamuda Maliye, Sağlık, Adalet sisteminde önemli projeler var. E-devlet hizmetleri sunumunda Avrupa ortalamasının üstündeyiz. Büyük özel sektör interneti oldukça iyi kullanıyor. Okullar için 8 milyarlık Fatih Projesi yürüyor görüntüsü veriyor. Çeşitli ar-ge teşvikleri var, teknokentler çoğalıyor. İnternet ve Bilişimle ilgili bakanlarımız var.

Türkiye Gemisi Rotasını Bilgi Toplumuna henüz döndüremedi!

Bütün bunlara rağmen, ülkede Bilişim, Bilgi Toplumu konularında bir dağınıklık söz konusu. Ülkemizde planlı, sistematik, kapsamlı ve tutarlı bir Bilgi Toplumuna yöneliş olduğunu söylemek mümkün değil. 2006-2010 kapsayan Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı vardı, yenisi için bu sefer katılımcı bir şekilde çalışıldı, siyasilerin onayını bekliyor. Türkiye gemisinin rotasını bilgi toplumuna döndürecek boyutta sahiplenme, yapılanma, program, ve çaba yok. Arada bir söylenen iyiniyetli, parlak sözler, başlayan bir çok proje bu gerçeği değiştirmiyor. En başta, yeterli kapsamda siyasal sahiplenme ve örgütlenme olduğunu söylemek zor. Vaktinin yarısını, 1/3′ünü buna ayıran bakan, müsteşar ve genel müdür düzeyinde kimse yok. Bilgi Toplumu çalışmalarını koordine edecek kapasitede bir yapılanma yok. Yapılanma olarak, Bilgi Toplumu Dairesi, Başbakanlık e-devlet grubu, Türksat, BTK, Sanayi Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı var. Bunun bir Parlamento ayağı yok. Sivil toplumu, özel sektörü, üniversiteyi ve basını işin içine çekecek, ortak aklı arayacak, saydam ve katılımcı, felsefe, kadro ve yapılar yok. Moda deyimiyle Multi stakeholder yapılar yok; bir başka deyişle Türkiye İnternetinde yeterli düzeyde yönetişim yok.

Yasaklar Kanayan Yara

Türkiye İnternetinin özgürlük boyutu ve yasaklar kanayan yarasıdır. . Ülkemiz 7 yıldır, 5651 nolu yasa yoluyla, tabir caizse, “İnternetle Savaşıyor”. Ülke olarak kanıksadık ama, 5651′in getirdiği yapı, demokratik hukuk devletinde kabul edilemez bir Hukuk Faciasıdır. I yBürükratik bir kadro 60 bin webi asaklamktadır, basitçe yargısız infaz sözkonusudur. Bu filtre uygulaması ile daha kötü bir hal aldı derken, devletin topyekün bir savaşı gizli kapaklı yürüttüğü izlenimini almaya başladık. Mevcut mevzuatı zorlayarak, yasa ve hukuk dışı bir şekilde, Youtube ve Twitter’ın kapatılması, Google DNS sunucuları için yapılan sahte sunucular, Türk Telekomun bütün iletişimi, https dahil izleme altyapısı kurma çabası, BTK’nın tüm trafiği izleme arzusu, insan hakları, hukuk devleti açılarından kaygı verici gelişmelerdir. Bunlar mevcut anayasal hakların ihlali nin ötesinde uluslarası hukukun, ve internet kurallarının/protokollerın çiğnenmesi anlamına gelmektedir. Bütün bunlar çocukları koruma bahanesiyle yapılıyor. Çocukların korunması konusunda bir anlaşmazlık yok. Sorun bunun nasıl yapılacağında. Hoşgörü, diyalog ve yönetişim içinde insan odaklı çözüm aramalıyız. Saydam ve katılımcı yapılarla, ifade özgürlüğü ekseninde sorunu çözmeliyiz.

Türkiyenin dünya İnternet literatüre girdiği iki nokta öne çıkıyor: biri YouTube/twitter engellemesiyle öne çıkan yasakçı bakış, diğeri ise Gezi olayları sırasındaki Sosyal Ağ kullanımıdır.

Bilgi Toplumu Strateji ve Eylem Planın temel hedefi, emek yoğun bir ekonomiyi ve kırsal ağırlıklı bir toplumu, bilgi yoğun bir ekonomi ve toplumsal yapıya dönüştürmek olmalıdır. Farklı disiplinlerden uzmanları barındıran, esnek, bağımsız, inisiyatif alabilen, yönetişimi temel alan bir yapı gerekir. Türkiye’yi Bilgi Toplumuna taşıyacak kadroları yetiştirmeye yönelik çalışan bir programımız ve politikalarımız yok, ve var olan kadroları kamuda tutacak insan kaynakları politikalarımız sorunlu. Serbestleşme mevzuat olarak tamam ama, pratikte ağır aksak ilerliyor; istatistikler fiili tekelin devam ettiğini gösteriyor. Bir başka deyişle bilişim ve internet sektöründe tam rekabetin olduğunu söylemek zor.

Dünya Çocuklara Programlama Öğretmeye Çalışıyor!

Ülkemizde Bilişim insan gücünde ciddi sorunlar var; en başta vizyon ve plan eksikliği öne çıkıyor. Okullarda bilişim eğitimini sorunlu. İlk 12 yılı düşünürsek, temel bilişim eğitimi seçmeli ve medya okuryazarlığı de seçmeli halde idi. Şimdi Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi kararı verildi. ACM lise fen kolunda bir öğrencinin 6 bilgisayar bilimi dersi almasını öneriyor; bu kültür derslerin ötesinde. Öğrencilerimize, bilgisayar/bilgi okur yazarılığı dışında, etik, güvenlik, estetik ve temel programlama, ağ, veritbanı ve bilişim sistemleri kavramlarını öğretmeliyiz Dünya çocuklara programlama öğretmeye çalışıyor. Tim Benners-Lee poltikacılara programalam öğretmek istiyor.

İnternetden ve Sosyal Ağlardan Korkmayın, onları ciddiye Alın!

Bütün dünyada devletler, interneti zapturapt altına almak istiyorlar, ama kitleler daha açık bir toplum istiyorlar; saydamlık, hesap verilebilirlik, yönetime katılma, ve refahtan pay istiyorlar. Bunu kamu yönetiminden istedikleri kadar, tüm kurumlardan istiyorlar. Wikileaks’i dünya yurttaşlarının gerçekleri öğrenme, saydamlık talebi penceresinden bakmak gerekir. Snowdeni de aynı yönde yapılmış önemli bir katkı olarak görmek gerekir.

İnternet, sosyal ağlarla, yeni medyayla, kitlesel projelerle, pek çok insanı tedirgin ediyor. İnternet yaşamın vazgeçilemez bir gerçeği oldu. Biz diyoruz ki, İnternet’den Korkmayalım! Onu öğrenelim! Olanaklarını ve olası risklerinin farkında olalım. İnterneti kendimizi geliştirmek, işimizi geliştirmek, daha iyi yapmak, daha iyi dünya vatandaşı olmak için kullanalım. Nasıl elektriği, telefonu kullanıyorsak, interneti de aynı ölçüde doğal kabul edelim. Kendimizi özgürleştirmek, yenilemek için kullanalım. Demokrasiyi geliştiren bir yurttaş olarak katkımızı göstermek için kullanalım, toplumsal katılım ve denetim için kullanalım.

Bu konferansta toplam 34 oturumda 8 Panel/Form, 13 seminer ve 10 bildiri ve 2 Çalıştay oturumu yapılacaktır. İnternetin, ticari, hukuksal, sosyal boyutlarını kapsayan 40 bildiri arasında İnternetin tüm boyutları hakkında bildiri bulmak mümkün. Eğitim seminerleri, hem bireysel kullanıcıya, hem kurumsal kulanıcıya, hem Yazılım Şirketlerine, yönelik, hem bilim adamına, hem programcıya hem de girişimceye yönelik olacaktır. Seminerlerin önemli kısmı Özgür yazılım etrafında olacaktır. Linux ve Özgür yazılımlar, İnternet üzerinde yayılmış 10 Milyon civarında gönüllünün ürettiği 1 Milyon civarında yazılımı kapsamaktadır. Özgür yazılım, bireyler, kurumlar ve ülkeler için tasarruf, istihdam, güvenlik ve rekabet açılarından önemlidir. Ülkemizin yazılım startejisin önemli bir parçası olmak gerekir. Özgür Yazılımın yansımaları olarak açık erişim, açık ders malzemeleri, açık bilim, açık kitap, açık biyoloji, creative commons, crowd sourcing, crowd funding, wikipedia gibi paylaşma ve katılım felsefeli projeler gelişmektedir.

Ülkemizdeki İnternet kullanıma yönelik, e-öğrenme, toplumsal yansımalar, e-tarım, e-ticaret konularında deneyim paylaşan bildirilerin yanında işin teknik boyutuna odaklanmış bildiriler de sunulacaktır. Bireysel/Siber güvenlik, Hukuk, Mobil, E-öğrenme, Sosyal Ağlar, Kent sistemleri, Bilgi Toplumu, Yönetişim, Demokrasi oturumları öne çıkmaktadır.

ISOC-TR Kuruluyor
İnternetin Uluslarası yönetiminde önemli bir rol oynayan ABD Merkezli İnternet Derneği (Internet Society) ile benzeri çalışmalar yapacak Ankara merkezli İnternet Derneği tanıtımını da bu konferansta yapılacaktır.
Konferansa katılmak, yeni şeyler öğrenmek, yeni dostluklar, yeni ağlar oluşturmanın yanında, Türkiye İnternetine sahip çıkmak, yasaklara karşı tavır almak, katılımcı, saydam ve demokratik bir toplum oluşturma çabasına katkı vermek, “bu çorbada benim de bir tutam tuzum var “ demek için önemli.

Biz, İnterneti çok önemsiyoruz. Bu konferansları da genelde interneti, özelde Türkiye internetini tartışacak, toplumun gündemine koyacak, ve ülkemizin gelişmesine katkı verecek bir platform, ortak akıl için bir ortam olarak tutmaya çalısıyoruz, çalışacağız. İnternet konferansını, ülkenin Bilgi Toplumu ve e-devlet çabalarının gözden geçirileceği, geri besleme yapılacağı bir dost ortamı yapmak istiyoruz.
Bu hedefe ulaşmada bugüne kadar istediğimiz başarıyı elde edemedik ama bu davet bizim!

Katkı veren herkese tekrar teşekkür eder, başarılar dilerim.

İnet-tr YK Adına
Mustafa Akgül
27 kasım 2014
[19. İnternet Konferansı açık konuşması ve Sunumu ]

0

Ubuntu 14.04'e Cinnamon 2.4 Kararlı Sürümünü Yüklemek

Bilindiği gibi, Cinnamon 2.4 (2.4.5) sürümüne güncellendi. Elbette ki Cinnamon kullanmak istiyorsanız, Linux Mint 17.1 Cinnamon yüklemeniz en akıllacasıdır. Ancak, Ubuntu kullanıyorsanız ve Cinnamon’u da kullanmak istiyorsanız, bu durumda, PPA üzerinden kolaylıkla Cinnamon yükleyebilirsiniz. Ne yazık ki Ubuntu 14.10 için PPA üzerinden Cinnamon 2.4.5 (stable) yükleme olanağı yok. Ancak resmi Ubuntu depolarında Cinnamon sürümlerini (sanırım  2.2.16’ya kadar) bulabilirsiniz. Linux Mint kullanıcıları, burada verilen PPA depolarını asla eklememelidirler. Şimdi Ubuntu 14.04’e Cinnamon 2.4 kararlı sürümünü yükleme konusuna geçebiliriz. En son Cinnamon sürümü 2.4.5’i (stable) yüklemek için aşağıdaki kodları sırasıyla vermeniz gerekiyor:

Continue Reading →

sudo add-apt-repository ppa:tsvetko.tsvetkov/cinnamon

sudo apt-get update

sudo apt-get install cinnamon

Resmi Linux Mint GTK ve simge temalarını yüklemek isterseniz, aşağıdaki komutu kullanabilirsiz:

sudo apt-get install mint-themes

Ayrıca kimi Nemo eklentilerini de yükleyebilirsiniz. Bunun için Ubuntu Yazılım Merkezi’ne ya da Synaptic’e başvurabilirsiniz.

Cinnamon’u tamamen kaldırmak ister misiniz? Olabilir, Cinnamon’u bağımlılıkları ile birlikte ve PPA deposunu da kaldırmak isteyebilirsiniz. BU durumda, aşağıdaki komutları kullanın:

sudo apt-get purge cinnamon* nemo-* cjs muffin* python-nemo

sudo rm /etc/apt/sources.list.d/tsvetko_tsvetkov-cinnamon*.list

sudo apt-get update

0

phpMyAdmin 4.3.0 Sürümüne Güncellendi

Yalnızca iki gün önce, 3 Aralık 2014 tarihinde 4.2.13.1 ve 4.3.0-rc2 sürümleri duyurulan phpMyAdmin’in 4.3.0 sürümü çıktı. Sürümün resmi duyurusu henüz yapılmadı ama paketler yansılarda yerini aldı. Başlıca kullanım amacı internet üzerinden MySQL veritabanı yönetimi olan, bununla birlikte veritabanı oluşturma ve silme; tablo ekleme, değiştirme, silme; alan ekleme, değiştirme, silme; SQL sorguları çalıştırma; kullanıcıları, yetkileri ve alan anahtarlarını yönetme gibi pek çok işlevi yerine getiren açık kaynak kodlu ve özgür yazılım phpMyAdmin; halen 72 farklı dili destekliyor. 1998 yılında, Peter Kuppelwieser’in yazmış olduğu MySQL-Webadmin’den esinlenerek PHP tabanlı bir MySQL arayüzü geliştirmeye başlayan Tobias Ratschiller’in zaman darlığı gerekçesiyle 2000 yılında bu projeyi ve özgün yazarı olduğu diğer projeyi (phpAdsNew) yarıda bırakmasının ardından büyük bir kullanıcı ve geliştirici kitlesinin ilgisini kazanan phpMyAdmin, popüler bir PHP uygulaması olmuştu.

Continue Reading →

Pek çok GNU/Linux dağıtımında kullanılan ürüne destek için Marc Delisle, Loïc Chapeaux ve Olivier Müller’den oluşan bir grup geliştirici 2001 yılında SourceForge‘de phpMyAdmin Projesini oluşturup ve geliştirme işini üstlendiler. phpMyAdmin projesi; Olivier Müller, Marc Delisle, Alexander M. Turek, Michal Čihař ve Garvin Hicking tarafından yürütülmektedir. phpMyAdmin 4.3.0 edinmek için aşağıdaki linkten yararlanabilirsiniz.

0

SeaMonkey 2.31’in Final Sürümü Duyuruldu

İkinci beta sürümü 29 Kasım 2014 tarihinde duyurulan SeaMonkey 2.31’in final sürümü duyuruldu.  Mac OS X Snow Leopard (10.6) üzerinde H264 (MP4) desteği ile gelen tarayıcıya Windows’ta “SeaMonkey zaten çalışıyor” iletişim kutusunda kilitli işlemden kurtarma yeteneği eklendi. Pek çok hata düzeltmesi yapılan tarayıcının 2.31 sürümü hakkında ayrıntılı bilgi edinebilmek için sürüm duyurusunu inceleyebilirsiniz. Mozilla tarafından geliştirilen ve bir web tarayıcısı olduğu kadar aynı zamanda bir e-posta yöneticisi, HTML editörü, IRC sohbet programı ve haber takip programı olan SeaMonkey’in 2.31’in final sürümünün duyurulmasından SeaMonkey projesinin gurur duyduğu belirtildi. Sürümün HTML5, donanım hızlandırma ve gelişmiş JavaScript hızı gibi web teknolojilerinin son gelişmelerini içerdiği vurgulandı. Windows, Mac OS X ve GNU/Linux için 26 dili destekleyen SeaMonkey; donanım hızlandırma ve geliştirilmiş JavaScript hızı gibi web teknolojilerine uygun son gelişmeleri sunuyor. Bazı arama motorlarının artık otomatik olarak tespit edilebilebilmesi, özel yanıt başlıklarının geliştirilmesi, artık parantez içeren kişilerin aranabilmesi gibi özellikler içeren tarayıcıda kimi kararlılık sorunları da giderilmiş bulunuyor.

Continue Reading →

SeaMonkey 2.31 edinmek için aşağıdaki linklerden yararlanabilirsiniz.

0