FSF yöneticisi Zak Rogoff, fsf.org’da anonim olarak çevrimiçi olmak, dijital sansürden ve gözetimden kaçınmak ihtiyacı duyuyorsanız, arkanızda olan Tor ağını konu alan bir yazı kaleme aldı. Tor, şimdi daha da güçlü, Rogoff; mücadelesi için Tor’a teşekkür ediyoruz, dedi. İnternet üzerinde kişisel bilgileri gizleyebilme ve anonim olma olanağı sağlayan ünlü güvenlik aracı Tor; özgür yazılım tabanlı bir sistem. Tor ile internette tamamen belirsiz olabilmek ve yapılacak tüm işlemlerin bu belirsizlik içinde güvenli bir şekilde yapılabilmesi mümkün. Tor, birbirine bağlı birden çok ve rastgele iletişim sürdüren perde sunucudan oluşuyor. Kullanıcı bir siteye istekte bulunduğunda, o isteği siteye ulaşana kadar birçok Tor sunucusu üzerinden şifrelenmiş bir şekilde karşı tarafa geçiyor ve son ulaşan makinenin ip adresi alınıyor, fakat bu makine de sadece kendinden önceki makineden haberdardır. Tam bir güvenlik için Tor sürümü ile birlikte, Tor Firefox Browser yazılımı da kurulur ve gezintiler bu browser üzerinden yapılır.
FSF yöneticisi Zak Rogoff, bu konudaki katkılarından ötürü Electronic Frontier Foundation‘a teşekkür ettiklerini söyledi. Rogoff; kullanıcıların mücadeleye katkıda bulunmak için işe sürecin güzel tasarlanmış bir web sitesinden başlayabileceklerini ifade etti. Tor’un mücadelesi hakkında istatistik ve grafikleri görmek için EFF’nin gönderisinin okunabileceğini söyleyen Rogoff; kendiniz ve toplum için gizliliği nasıl güvenceye alabileceğinizi, daha fazla araç ve eylemler hakkında nasıl bilgi edineceğinizi düşünüyorsanız, FSF’nin toplu gözetim sayfasını inceleyebilirsiniz diye açıkladı. Rogoff; ya da Richard Stallman’ın “Demokrasi Gözetime Ne Kadar Dayanabilir?” adlı makalesinin okunabileceğini belirtti. Daha ayrıntılı bilgi edinmek için Zak Rogoff’un fsf.org’da yayımlanan yazısını inceleyebilirsiniz.
![]()
Electronic Frontier Foundation

Bilindiği gibi, Debian, Kasım 2013’te varsayılan masaüstü ortamı olarak Xfce’ye geçmişti. Ancak bu uzun sürmedi, birkaç gün önce, varsayılan masaüstü ortamı olarak tekrar GNOME’a geçti. Debian geliştiricisi Joey Hess; tekrar GNOME’a geçmelerinin başlıca nedenlerini erişilebilirlik ve systemd entegrasyonu ile ilgili olarak açıkladı. Hess; kimi verilerin henüz elde edilememiş olduğunu ama süreç içinde GNOME’un öne çıktığından %80 emin olduğunu söyledi. Bunun özellikle erişilebilirlik ve büyük ölçüde systemd entegrasyonuyla ilgili olduğunu sözlerine ekledi. Hess; diğer bir seçeneğin de MATE olduğunu belirtti. Bunun yanında, Debian Xfce ekibinin küçük bir ekip olduğu, GNOME 3’te ise önemli gelişmeler olduğu hatırlatılıyor. Şu an için varsayılan masaüstü ortamı olarak MATE’nin tercih edilmemiş olmasının nedeni ise, henüz MATE’nin yeterince yaygın bir kullanım alanına sahip olmadığının düşünülmesinden kaynaklanıyor.
Red Hat sponsorluğundaki topluluk dağıtımının epeyce geciken alfa sürümü, Dennis Gilmore tarafından duyuruldu. Fedora 21 Alpha’nın en son özgür ve açık kaynak teknolojinin bir önizleme sürümü olduğunu belirten Gilmore; sistemin Fedora.next girişiminin bir parçası olarak Bulut, sunucu ve iş istasyonu biçiminde üç ürün olarak sunulacağını söyledi. Gilmore; ürünlerin her birinin Fedora paketleri seti tabanı üzerine inşa edileceğini söyledi. Fedora 21 Alpha
Sürüm adayı
Eski ve popüler GNU/Linux dağıtımlarından biri olan openSUSE’nin 13.2 sürümünün ilk beta sürümü, Jos Poortvliet tarafından duyuruldu. openSUSE 13.2 üzerinde çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğünü söyleyen Poortvliet; bu deneme sürümünün mutlaka test edilmesinin ve edinilen izlenimlerin kendilerine iletilmesinin çok önemli olduğunu hatırlattı. Sistemin 3.16 Linux çekirdeği üzerine yapılandırıldığını söyleyen Poortvliet; ancak ilerde 3.17’ye güncelleyeceklerini belirtti. Plazma Çalışma Alanları 4.11, KDE uygulamaları 4.13’ün tüm KDE 4.14 ile birlikte sunulduğunu söyleyen Poortvliet; GNOME 3.14 masaüstü ortamı dışında, XFCE’nin (şimdilik 4.12 olarak değil) ve
İlk beta sürümü 